- sulanmak
- "to be irrigated; to become watery; to water; to get fresh with, to slaver"
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
sulanmak — nsz 1) Sulama işi yapılmak Tarla sulandı. 2) Sulu duruma gelmek Geceye doğru kar sulanıyor ve gevşiyor. A. İlhan 3) Suyu çoğalıp yoğunluğu azalma Kanı sulandı. 4) Göz yaşarmak Otomobilde bir şey kaçtığı için durmadan gözü sulanıp akıyor. R. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
beyni sulanmak — düzgün düşünemez olmak, bunamak Beyni sulanan bu ayyaş, iğrenç mahluku onlara anlatmakta ne fayda olabilirdi. M. Yesari … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzı sulanmak — imrenmek Oruç keyfiyle Sait in ağzı sulandı. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanı sulanmak — kansızlığa uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözleri sulanmak — gözlerine yaş gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
su kesmek — sulanmak Bu yoğurt su kesmiş. Bu karpuz dura dura su kesmiş … Çağatay Osmanlı Sözlük
susunmak — sulanmak, su içmek; teskin olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
suwalmak — sulanmak, su verilmek, su saç ıltnak II, 125, 162; III, 240 (çamur vb.) sıvanmak. II, 125 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
suwlamak — sulanmak, su içmek; sulandırmak, su koymak III, 297bkz: suwulmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
suwlanmak — sulanmak, sulu olmak II, 247 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
suwsımak — sulanmak, sulu olmak I, 282; III, 284 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini